Fender Jazz Bass



Hafta başında plak kolleksiyonumu gözden geçirip bu hafta hangi albümü hazırlasam diye düşünürken yakın dostum, luthier Michalis (Guitar Remedy) ile yaptığım sohbet sonrasında aklıma enteresan bir fikir geldi. Albüm tanıtmak yerine icadından bugüne 57 yıl geçmiş olmasına rağmen halen en popüler bas gitarlardan olan Fender Jazz Bass'ın hikayesini sizlerle paylaşayım.

Birer yaşayan efsane olan Stratocaster, Telecaster, Jazzmaster gitarları, Precision Bass ile bu yazının konusu olan Jazz Bass modelleri yanında sayısız amfinin mucidi de olan Clarence (Leo) Fender'in 1946 yılında kurduğu Fender Music Coproration 1950'li yılların başında enstrüman piyasasında yer edinmeye başlar. Amfiye takılıp çalınabilecek, taşıması kolay ve bakımı zahmetsiz olan, kısaca kontrbasın yerini alacak olan Precision Bass'ı da 1951 yılında piyasaya çıkarır. 

Precision'ın yeterli popülariteyi ve satış rakamlarını yakalayamadığını, caz çalan kontrbasçıların fikirlerinin  ve tercihlerinin değişmediğini gören Leo caz piyasasına yönelik hamleler yapar ve 1960 yılında Jazzmaster gitar ile Jazz Bass'ı piyasaya sürer. Oturarak çalmaya daha elverişli gövdesi, Precision'dan daha ince ve kolay çalınan sap geometrisi, ayrıca manyetiklerinin pozisyonu sebebiyle tonu daha parlak olan Jazz Bass'ın satışları 1964 yılına kadar düşük seviyede kalır.

1965 yılında Fender CBS tarafından satın alınır. Satışları arttırmak için ilerleyen yıllarda yeni renk çeşitleri, kozmetik değişiklikler ve özel siparişler yanında başlatılan kapsamlı reklam kampanyaları fayda eder. O yıllarda piyasada pek fazla marka ve modelin olmaması da Jazz Bass'ı dünya çapında müzisyenlerin ilk tercihi yapar fakat popülariteyi en fazla etkileyen unsur bu basın sahip olduğu tonun her türlü müzik türüne uygun olması ve kayıtlarda ve canlı performanslarda belirgin olmasıdır.

Gerçekten de hemen her müzik türünde basçılar Jazz Bass kullanmakta ve çok olumlu sonuçlar almaktadır. Ağırlıkla rock müzisyenleri yanında pop, caz, reggae, R&B ve hatta latin albümlerde bile Jazz Bass kullanılmaktadır. Led Zeppelin'den John Paul Jones, The Jackson 5'dan Jermaine, Earth, Wind & Fire'dan Verdine White, The Mamas & The Papas'dan Joe Osborn ve Bob Marley And The Wailers'dan Aston Barrett sadık Jazz Bass kullanıcılarından sadece birkaçıdır. The Who'nun My Generation parçasındaki bas solosu Jazz Bass ile çalınmıştır.

Jazz Bass'ın efsane mertebesine çıkması ise belki de kaderin bir cilvesi olarak bir rock albümünde değil, adına uygun olarak bir caz albümü ile gerçekleşir. Tüm müzisyenlerin hemfikir olduğu konulardan biri Jaco Pastorius'un bu gezegende yaşamış en büyük basçı olduğudur. Kontrbasın çalınması zor bir enstrüman olduğundan ve sesinin yeteri kadar yüksek çıkmadığından şikayetçi olan Pastorius birgün kalkar ve 1962 (olduğu tahmin edilen) Jazz Bass'ının perdelerini bıçak ile söker. Sapın tellerden etkilenmemesi için ise tuşe üzerine gemilerde kullanılan reçineden sürer. Pastorius'un ölümünden sonra çalınan, yıllar sonra ortaya çıkıp oğluna verilen Bass of Doom efsanesi böyle doğar.

1976 yılında çıkan albümü genelde caz özelde ise bas gitar dünyasında adeta bir milattır. Aslen bir Miles Davis parçası olan Donna Lee, Continuum ve Sam & Dave'i (bir parça için bile olsa) tekrar bir araya getiren Come On, Come Over yanında birçok parça tüm basçılara adeta ışık tutan bir deniz feneri gibidir ve tüm bunlar bir Jazz Bass ile çalınmıştır.

Yine aynı dönemlerde popüler olan Rush ve basçısı Geddy Lee Jazz Bass'ın kendine has özelliklerini ortaya çıkaran diğer bir müzisyendir. Çoğu zaman pena ile çalınan parçalardaki bas tonu hırçın ve belirgindir. Devam eden yıllarda sayısız albümde kullanılan Jazz Bass popülaritesinden hiçbir şey kaybetmez. U2'dan Adam Clayton, The Cure'dan Simon Gallup, Anthrax'tan Frank Bello ve Red Hot Chilli Peppers'dan Flea tercihini bu yönde kullananlardan sadece birkaçıdır.

1970'li yılların sonunda firmanın içinde bulunduğu mali durum Jazz Bass kalitesinde dramatik bir düşüşe sebep olur. 1975-1982 arası üretilen modellerde sap ve gövde tarihleri uyuşmamakta, kalite standardı dalgalanmaktadır. 77 model Jazz Bass'ından memnun olmayan Marcus Miller luthier Roger Sadowsky'e giderek gitarını modifiye etmesini ve çalınabilir duruma getirmesini ister. Miller'in basına yaptığı modifikasyon yanında kullanılamayacak derecede kötü olan Jazz Bass'ları tamir etmekle ünlenen Sadowsky daha sonra kendi markasını oluşturur. Fender Jazz Bass tarihinin en kötü döneminde dahi Sadowsky gibi bir markaya esin kaynağı olmuştur. Jazz Bass modelinden esinlenen Sadowsky basları bugün en popüler ve en kaliteli markalardan biridir.

1980'li yılların ortalarında tekrar el değiştiren Fender bu kez adına Custom Shop dediği bir yan departman ile müzik piyasasında yerini sağlamlaştırır. Ünlü sanatçılara özel dizayn gitar ve bas üreten Custom Shop'un ilk müşterileri Rolling Stones'dan Keith Richards, Jeff Beck ve Eric Clapton'dır. Custom Shop'un ürettiği Jazz Bass'lar bugün kolleksiyon parçası değerindedir.

Çok sevdiğim basçılardan biri olan ve  son zamanlara kadar (Musicman ile astronomik bir sponsorluk anlaşması imzalamıştır) Jazz Bass kullanıcısı olan Tim Commerford (Rage Against The Machine, Audioslave, Prophets of Rage) bir röportajında bir basçının görüp görebileceği en iyi basın Jazz Bass olduğunu, kendisine bu kadar zevk veren başka bir basın olmadığını söylemiştir.

Bugün müzik piyasasında sayısız marka ve sayısız modeller yanında butik gitar denen, egzotik tahtalar kullanılarak kişiye özel siparişlerin üretildiği markalar olsa da Jazz Bass popülaritesinden hiçbir şey yitirmemiştir. En ünlü markaların kullanıcısı olan basçıların bile kolleksiyonlarında birer tane mutlaka bulunmaktadır ve daha da önemlisi bu kişiler Jazz Bass'ı çaldıkları zaman eşi benzeri olmayan bir haz yaşamaktadır. Bir bas gitarist için Jazz Bass çalmak, doğup büyüdüğü eve geri dönmek hissi uyandırır.

Dizaynında basitlik ve kullanım kolaylığı olan, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin kendine has tonunu asla yitmeyen ve taklit edilemeyen Jazz Bass müzik oldukça yaşayacak olan bir enstrümandır. Hiçbir zaman en iyi olma gailesi gütmeyen fakat asla vazgeçilemeyen bir ilahtır. Kuğu gibi zarif, bir Ferrari gibi süratli ve tank kadar sağlam olan bu ikon zamana karşı koymuş ve tarihin sınavından en yüksek not ile geçmiştir.

Jazz Bass kullanılan unutulmaz parçalardan sadece birkaçı:
1. Donna Lee - Jaco
2. What Is And What Should Never Be - Led Zeppelin (John Paul Jones)
3. YYZ - Rush (Geddy Lee)
4. Whipping Post - Allman Brothers Band (Berry Oakley)
5. Sweet Child O' Mine - Guns N' Roses (Duff McKagan)
6. Your Time Has Come - Audioslave (Tim Commerford)
7. I Say A Little Prayer - Aretha Franklin (Jerry Jemmott)
8. The Nightfly - Donald Fagen (Marcus Miller)
9. Concrete Jungle - Bob Marley (Aston Barrett)
10. Barbary Coast - Weather Report (Jaco Pastorius)


*2018 yılında GAK TV haber portalında yayınlanmıştır

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Heavy Metal'ın Beach Boys'u

Issız Adaya Düşsem Vol.2

Rumours